tag:blogger.com,1999:blog-76338359589080949562024-03-14T00:22:22.892-07:00DIŞ TİCARETmnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.comBlogger34125tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-71099933398206781232009-06-01T11:54:00.000-07:002009-06-01T11:57:19.327-07:00İhracat Türleri<div align="justify"><strong>F- Serbest Bölgelere Yapılacak İhracat</strong> </div><div align="justify"><br />Serbest bölgelere yapılacak ihracat, ihracat mevzuatı hükümlerine tabidir. Ancak, Dâhilde İşleme Rejimi, KDV uygulamaları ve Türkiye İhracat Kredi Bankası uygulamalarına dair mevzuat hükümleri saklıdır.</div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>G- Bedelsiz İhracat</strong> </div><div align="justify"><br />Bedelsiz olarak ihraç edilebilecek mallar aşağıda belirtilmiştir. </div><div align="justify"><br />a) Gerçek veya tüzel kişiler tarafından götürülen veya gönderilen hediyeler, miktarı ticari teamüllere uygun numuneler ile reklam ve tanıtım malları, yeniden kullanıma veya geri dönüşüme konu ithal edilmiş mal ve ambalaj malzemeleri, </div><div align="justify"><br />b) Daha önce usulüne uygun olarak ihraç edilmiş malların bedelsiz gönderilmesi ticari örf ve adetlere uygun parçaları, fireleri ile garantili olarak ihraç edilen malların garanti süresi içinde yenilenmesi gereken parçaları, </div><div align="justify"><br /> c) Yabancı misyon mensuplarının, Türkiye'de çalışan yabancıların, yurt dışına hane nakli suretiyle gidecek Türk vatandaşlarının, daimi veya geçici görevle yurt dışına giden kamu görevlilerinin, bu durumlarının ilgili mercilerce belgelenmesi şartıyla, beraberlerinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtlar, </div><div align="justify"><br /> ç) Yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, yabancı turistler ve yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının beraberlerinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtlar, </div><div align="justify"><br />d) Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve üniversitelerin; görevleri veya anlaşmalar gereği gönderecekleri mal ve taşıtlar, </div><div align="justify"><br />e) Savaş, deprem, sel, salgın hastalık, kıtlık ve benzeri afet durumlarında; kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, üniversiteler, Kızılay ile kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların gönderecekleri insani yardım malzemeleri. </div><div align="justify"><br />Yukarıda belirtilenler dışında kalan hususlar, Dış Ticaret Müsteşarlığının (İhracat Genel Müdürlüğü) görüşü alınarak, ilgili gümrük idaresi veya İhracatçı Birliği Genel Sekreterliğince sonuçlandırılır. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>H-Ticari Kiralama Yoluyla Yapılacak İhracat</strong></div><div align="justify"><br />Ticari kiralama yoluyla yapılacak ihracat gümrük mevzuatı hükümlerine tabidir.</div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-72338415887919729112009-05-26T09:30:00.000-07:002009-05-26T09:33:55.528-07:00İhracat Türleri<div align="justify"><strong>A- Genel Esaslar</strong> </div><div align="justify"><br />İhracat işleminin başlaması için ihracatçıların,İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine onaylattıkları gümrük beyannamesi ile ihracatın yapılacağı gümrük idaresine başvurmaları gerekir. </div><div align="justify"><br /><strong>B- Ön İzne Bağlı İhracat</strong> </div><div align="justify"><br />İhracı uluslararası anlaşma, kanun, kararname ve ilgili sair mevzuat uyarınca belli bir merciin ön iznine bağlı malların ihracatında, ilgili mercilerden ön izin alındıktan sonra ihracat mevzuatı hükümleri uygulanmak suretiyle yapılmaktadır. </div><div align="justify"><br /><strong>C- Kayda Bağlı İhracat </strong></div><strong><div align="justify"><br /></strong>İhracı kayda bağlı mallar, Müsteşarlıkça yayımlanacak Tebliğ ile belirlenir. Kayda Bağlı Mallar listesi kapsamındaki malların ihracından önce gümrük beyannamelerinin İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alınması gerekir. İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alınmış gümrük beyannamesinin gümrük idarelerine sunulma süresi, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin onay tarihinden itibaren uzatılmamak üzere otuz gündür. Ancak, ülkemiz ihraç ürünlerine miktar kısıtlaması uygulayan ülkelere yapılan, kısıtlama kapsamındaki malın ihracına ait kayıt meşruhatı düşülerek onaylanmış gümrük beyannamelerinin gümrük idarelerine sunulma süresi, otuz günden daha kısa veya daha uzun olarak Müsteşarlıkça belirlenebilir. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>D- Konsinye İhracat</strong> </div><div align="justify"><br />Konsinye ihracat başvuruları ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine yapılır. </div><div align="justify"><br />Madde ve/veya ülke politikası açısından Müsteşarlıkça getirilebilecek düzenlemeler kapsamındaki mallarla ilgili konsinye ihraç talepleri; Müsteşarlığın görüşü alındıktan sonra, bunun dışında kalan mallara ilişkin talepler ise doğrudan İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince sonuçlandırılır. </div><div align="justify"><br />İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince konsinye olarak onaylanmış gümrük beyannamelerinin otuz gün içinde gümrük idarelerine sunulması gerekir. </div><div align="justify"><br />İhracatçılar, konsinye olarak gönderilen malların kesin satışının yapılmasından sonraki otuz gün içinde durumu, kendileri tarafından düzenlenmiş kesin satış faturası veya örneği ve gerekli diğer belgeler ile birlikte izni veren İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine bildirir.</div><div align="justify"><br />Konsinye olarak gönderilen malın ihraç tarihinden itibaren bir yıl içinde kesin satışının yapılması gerekir. Bu süre, haklı ve zorunlu nedenlere istinaden müracaat edilmesi hâlinde, izni veren İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince iki yıl daha uzatılabilir. </div><div align="justify"><br />Konsinye olarak gönderilen malın, konsinye ihraç izin süresi içinde satılamaması halinde, malın gümrük mevzuatı çerçevesinde yurda getirilmesi gerekir. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>E- İthal Edilmiş Malın İhracı</strong> </div><div align="justify"><br />Gümrük mevzuatı çerçevesinde serbest dolaşıma girmiş yeni veya kullanılmış malın ihracı genel esaslar çerçevesinde yapılır. Ancak, ihracatın desteklenmesine yönelik mevzuat, yatırım mevzuatı ile gümrük mevzuatının mahrecine iade hükümleri saklıdır.</div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-52027673168129121202009-05-25T12:13:00.000-07:002009-05-25T12:15:44.361-07:00H- MAHSUBEN ÖDEME<div align="justify"><br /><strong>Tanım</strong>: İhracat bedellerinin tamamen veya kısmen mal ve/veya hizmet ithali suretiyle mahsuben ödenmesi ve aralarındaki artı ya da eksi farkın nakit olarak kapatılması şeklinde yapılan bir ödeme şeklidir. </div><div align="justify"><br /><strong>Mahsuben Ödemenin Özellikleri:</strong> </div><div align="justify"><br />• İhracat bedelleri fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde muhabir banka hesaplarına alacak olarak kaydedilecek ve mahsup talebi de bu süre içerisinde yapılacaktır. </div><div align="justify"><br />• Hizmet ihracı bedellerinin tahsili zorunlu olmadığından bu bedeller için mahsup talebi de bu süre içerisinde yapılacaktır. </div><div align="justify"><br />• Mal ve hizmet ihracı bedellerinin mahsuben ödemede kullanılacak kısmının alışının yapılmamış yani TL’ye çevrilmemiş olması gerekmektedir. </div><div align="justify"><br />• Mahsuben ödemede kullanılabilecek azami döviz tutarı varsa T.C.Merkez Bankası’na yapılacak zorunlu döviz devri tutarından sonra kalan tutardır. Ancak, zorunlu döviz devrinin mükellefi bankalar olduğundan süresi içinde bu mükellefiyetin bankalarca kendi pozisyonlarından karşılanmak suretiyle yerine getirilmesi halinde ihraç bedeli dövizlerin tamamının mahsuben ödemede kullanılması mümkündür. </div><div align="justify"><br />• İhracat bedeli dövizlerin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde tahsil edilerek DTH'a alınması halinde bu dövizler 180 inci günün sonuna kadar mahsuben ödemede kullanılabilmektedir. </div><div align="justify"><br />• Aramızda ikili hesap ilişkisinin devam ettiği ülkelere gerçekleştirilen ve bedelleri bu hesaplardan ödenen mal ve hizmet ihracına ilişkin dövizler ile prefinansman kredisi ve peşin dövizler mahsuben ödeme kullanılamaz. </div><div align="justify"><br />• Aracı ihracatçı vasıtasıyla yapılan ihracatta, ihracatçının onayı ve imalatçı firma unvanının GB'de kayıtlı olması şartıyla ihracat bedelleri, imalatçının yukarıda sayılan bütün döviz giderlerinin mahsuben ödenmesinde kullanılabilmektedir. Bu durumda DAB ihracatçı, DSB'de imalatçı firma adına düzenlenmektedir. </div><div align="justify"><br />• İhracat bedelinin mahsuben ödemede kullanılabilecek tutarının ithalat bedelini karşılamaması durumunda bakiye ithalat bedeli genel esaslar dahilinde ödenmektedir </div><div align="justify"><br />• Mahsup işleminde aynı kur üzerinden DAB ve DSB düzenlenir. </div><div align="justify"><br />Mahsuben ödemede kullanılacak (alışı yapılacak) dövizle mahsuben ödenecek giderlerle ilgili döviz cinsinin farklı olması halinde mahsuben ödenecek azami tutar T.C.Merkez Bankası çapraz kuru esas alınmak suretiyle tespit edilmektedir. Bu durumda DAB alışı yapılan, DSB transfer edilen döviz cinsinden düzenlenir. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-27592184181877091742009-05-23T11:48:00.000-07:002009-05-23T11:50:44.826-07:00G- KONSİNYE İHRACAT - KONSİNYASYON (CONSIGNATIONS)<div align="justify"><br /><strong>Tanım</strong> : Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere dış alıcılara, komisyonculara, ihracatçının yurt dışındaki şube temsilciliklerine mal gönderilmesi şeklinde yapılan ihracat şeklidir. </div><div align="justify"><br />Satılmak üzere gönderilen malları teslim alan ilgili kişi veya kuruluşlar malı rayiç değerinden satar, komisyon vb. giderleri satış gelirinden düşer ve kalan tutarı yetkili banka aracılığıyla döviz cinsinden ihracatçıya yollarlar. </div><div align="justify"><br /><strong>Konsinye ihracatın Özellikleri</strong> </div><div align="justify"><br />• Tamamen güvene dayalı bir yöntemdir. </div><div align="justify"><br />• Konsinye satışta ihracatçı firmanın varlığı dış pazarda açıkça görülmekle birlikte, satışta kesinlik olmaması dolayısıyla da risk sözkonusudur. Beklemeden doğan zararlar ihracatçı hesabına kaydedilir. Ayrıca malın satılıncaya kadar her an için satıcıya, alacak ve satış masrafları dikkate alınmaksızın, geri gönderilmesi ihtimali vardır. İhracatçının malı, kontrolü olmaksızın ülke dışında politik nedenlerle kambiyo kısıtlamalarından ve hatta iklim sebebiyle doğacak riskler altında kalmaktadır. Bu durumda, satıcının elinde bir kambiyo senedi bulunmadığı gibi, alıcının kusurlarından doğacak zararını karşılayacak bir garantisi de bulunmamaktadır. </div><div align="justify"><br />• Konsinye satışlarda bedellerin gönderilmesi ve satış türünün ortaya çıkardığı problemler açık hesaptakiyle hemen hemen aynıdır. </div><div align="justify"><br />• Konsinye satışların riskli oluşu, uygulamada “müşterek hesap” denilen ve konsinye satışları kısmen garanti altına alan yeni bir satış şeklini doğurmuştur. Bu şekilde yapılan ihracat yine konsinye olmakla birlikte, konsinyatör tarafından ihracatçıya asgari bir satış fiyatı garanti edilir ve bu fiyatla satış fiyatı arasındaki farkın giderler düşüldükten sonra kalan kısmı ihracatçı ile alıcı (konsinyatör) arasında paylaşılır. </div><div align="justify"><br />• Konsinye ve müşterek hesap yoluyla yapılan ihracat genellikle, bir piyasaya ilk defa giren ve tanıtılmak üzere gönderilen mallar ile niteliği itibariyle satışı uzun süren, çürüyebilir ve bozulabilen malları kapsar. </div><div align="justify"><br />• Konsinye ihracat talepleri ihracatçı birliklerine yapılır. Konsinye ihraç izinlerinin süresi 90 gündür. Konsinye olarak gönderilen malların fiili ihraç tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içinde satılması gerekmektedir. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-31672330151381728702009-05-20T11:44:00.000-07:002009-05-20T11:48:05.450-07:00KARŞI-TİCARET (COUNTER-TRADE)<div align="justify"><br /><strong>e- Karşı-alım (Counter-purchase): </strong></div><div align="justify"><br />Satıcının ihracat sözleşmesindeki değerin belirli bir yüzdesindeki malı karşı taraftan ya bizzat satınalması ya da satışın bir üçüncü tarafca gerçekleştirilmesini sağlamaya dayanan bir işlemdir. Karşı ticaretin en yaygın kullanılan şeklidir. İhracatçının böyle bir taahhüde girmeden önce, üçüncü tarafla anlaşması gerekir. </div><div align="justify"><br /><strong>f- Dengeleme (Compensation): </strong></div><div align="justify"><br />Satıcının ihraç ettiği mal bedelinin tümünü veya bir kısmını mal karşılığı alması anlamındadır. Dolayısıyla tam dengeleme (full-compensation) ve kısmi dengeleme (partial-compensation) şeklinde iki kısma ayrılmaktadır. </div><div align="justify"><br /><strong>1. Geri-alım:</strong><br />Dengelemenin bir başka şeklidir. Burada ihraç edilen malların (ki, bunlar sermaye malları veya anahtar teslimi projeler niteliğindedir) bedeli, bu mallar vasıtasıyla gerçekleştirilecek üretimin satın alınmasıyla ödenmektedir. </div><div align="justify"><br /><strong>2. Üçlü-ticaret (Swicts deals):</strong> </div><div align="justify">Bir ülke tarafından ödenecek hesabın başka bir ya da daha fazla ülkeye transfer edildiği işlemdir.</div><div align="justify"><br /><strong>Takas veya Bağlı Muamele Yoluyla Yapılacak İhracatın Özellikleri</strong> </div><div align="justify"><br />• Talepler, yabancı firma veya firmalar ile yapılan anlaşma ve “Bağlı Muamele veya Takas Başvuru Formu”ndan altı nüsha düzenlenmek süretiyle müracaat yazısı ile ihracatçı birliklerine yapılır.<br />• Bağlı muamele veya takas izinlerinin süresi altı aydır. Hesapların izlenebilmesi için ithalat ve ihracat işlemleri aynı banka tarafından yürütülür.<br />• İki ülke arasındaki işlemler TAKAS; ikiden fazla ülke arasında yapılan işlemler ise BAĞLI MUAMELE olarak adlandırılmaktadır. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong><em>MNİDA</em></strong> </div>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-11554067705842512082009-05-16T20:29:00.000-07:002009-05-16T20:32:40.696-07:00KARŞI-TİCARET (COUNTER-TRADE)<div align="justify"><br /><strong>Tanım </strong>: Genel anlamda bir takas muamelesidir. Ödemek için yeterli dövizi olmayan, fakat satmak istediği malı olan ülkelerin çoğu kez başvurduğu bir yoldur. Bu ticaret şekilleri daha çok finansman zorluklarının yaşandığı ülkelere yönelik ihracatta gündeme gelmektedir. </div><div align="justify"><br /><strong>Karşı - Ticaretin Çeşitleri</strong></div><div align="justify"><br /><em>a- Takas:</em> </div><div align="justify"><br />Finansal ödeme veya fon transferlerinin yer almadığı bir Tek sözleşme ile gerçekleştirilen, eşit değerde olduğu kabul edilen iki mal grubunun doğrudan ve eşanlı olarak değiştirildiği işlemdir. Takasanl aşmaları aynı müşteri ile uzun vadeli ve düzenli işlemleri değil, genellikle bir defaya mahsus işlemleri (one-off deals) kapsamaktadır.<br />T.C. Merkez Bankası’nın I-M Sayılı Genelgesinin ihracata ilişkin hükümleri takas işlemini özel takas ve bağlı muamele olarak ikiye ayırmıştır. </div><div align="justify"><br /><em>b- Özel takas: </em></div><div align="justify"><br />Mal ve/veya hizmet ihraç ve ithalinde karşılıklı olarak tarafların aynı gerçek veya tüzel kişiler olması halinde,<br />ihraca ve ithale konu olan malların bedellerinin herhangi bir para hareketi söz konusu olmaksızın kısmen veya tamamen birbirleriyle takas edilebilmesi olarak tanımlamıştır. </div><div align="justify"><br /><em>c-Bağlı Muamele: </em></div><div align="justify"><br />Dış Ticarette, ihracata konu malların, hizmetlerin ve teknolojilerin bedellerinin dış ticarette taraf olan ülkeler ve firmalar arasında yapılan anlaşmaya istinaden para yerine geçen diğer mal, hizmet ve teknoloji ithalatıyla karşılanması ve aradaki artı ya da eksi farkların döviz transferleri ile kapatılmasıdır. Gümrük Birliği’ne üye ülkeler dışında üçüncü ülkelerce yapılacak dış ticaret faaliyetlerinde gerektiğinde kullanılmak üzere ithal edilen mal, hizmet ve teknoloji ihracıyla karşıladığı, ithal veya ihraç fazlalığının döviz olarak tediye veya tahsil edildiği bir ödeme şeklidir. </div><div align="justify"><br /><em>d- Kliring (Clearing): </em></div><div align="justify"><br />Takasın biraz daha geliştirilmiş bir şeklidir. Kliring anlaşması imzalayan ülkelerde ithalatçılar, ithal ettikleri malların bedelini kendi ülkelerinde kliring hesaplarını tutmakla görevlendirilen Merkez Bankası veya Kliring Ofisi gibi bir kuruma ulusal paraları cinsinden öderler. Bu şekilde oluşturulan hesaplar dönem sonunda karşı ülke ithalatçılarının da kendi ilgili kurumuna yatırmış oldukları paralardan oluşan hesaplarla denkleştirilir. Eğer arada bir açık söz konusu ise, bu açık önceden anlaşılan herhangi bir konvertibil döviz ile kapatılır. </div><br /><strong><em>MNIDA </em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-82000084687361399782009-05-14T12:37:00.000-07:002009-05-14T12:41:10.740-07:00KABUL KREDİLİ ÖDEME (ACCEPTANCE CREDİT)<div align="justify"><br /><strong>Tanım:</strong> Mal bedelinin belli bir vadede ödenmesini taahhüt eden ve bu ödemeye bir Poliçenin araç olduğu ödeme şeklidir. Bir başka ifade ile kabul kredisi satılan malın bedelinin bir poliçeye bağlandığı vadede satıcıya ödendiği bir ödeme şeklidir. </div><div align="justify"><br />Bu kredi vesaik ile birlikte ibraz edilen poliçenin ithalatçı veya buna ilaveten ithalatçının bankası tarafından kabul edilmek suretiyle kullanılır. </div><div align="justify"><br />Kabul kredili ödemede taraflara bankalar aracılık ederler ve bunun için komisyon alırlar. Satıcının düzenlediği poliçe sadece alıcı tarafından kabul edilmiş ise “trade acceptance” vardır. Poliçenin bir banka tarafından kabul edilmesi öngörülebilir. Bu durumda banka poliçeyi kabul eder veya ithalatçının kabulüne aval verebilir. Buna “banker’s acceptance” denilmektedir. </div><div align="justify"><br />Bu ödeme şeklinde vadeli alım yapmak isteyen ithalatçıya karşı ihracatçı, poliçeye bankanın kabul veya aval varmesiyle kendini garanti altına almış olmaktadır. </div><div align="justify"><br /><strong>Kabul Kredili Ödemenin Çeşitleri: </strong></div><div align="justify"><br />a- Kabul Kredili Vesaik Mukabili </div><div align="justify"><br />Bu ödeme şeklinde malların alıcıya gönderilmesinden sonra bankanın mal bedelini tahsil etmesi yerine poliçeyi alıcıya kabul ettirdikten veya bu kabule kendisinin de avalini verdikten sonra vesaiki alıcıya teslim edip daha sonra poliçe vadesinde mal bedelinin ihracatçıya ödendiği ödeme şeklidir. </div><div align="justify"><br />b- Kabul Kredili Mal Mukabili </div><div align="justify"><br />Mal mukabili işlemlerde ithalatçı önce malı çeker sonra mevzuatta belirlenen sürede mal bedelini öder. Bu işlemde ise ödeme yapması gereken süre içerisinde poliçe kabul edilecek poliçe vadesinde ise ödeme yapılacaktır. Böylece süre açısından ithalatçıya ikinci bir finansman kolaylığı yaratılmaktadır. </div><div align="justify"><br />c- Kabul Kredili Akreditif </div><div align="justify"><br />İhracatçının küşat mektubuna uygun vesaiki bankaya ibraz ettiğinde mal bedelini tahsil etmeyip banka tarafından kabul edilmiş poliçenin vadesinde ödeneceğini taahhüt altına alan bir ödeme şeklidir. Burada poliçe vesaik ekinde ilave olarak, teyitli akreditifte teyit bankası adına, teyitsiz akreditifte ise genellikle amir banka adına tanzim edilir. Kabul edilen bu poliçe ile ihracatçı tarafından kendi bankası ya da başka bir bankaya kırdırılabilir. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-3155666793799656022009-05-13T11:54:00.000-07:002009-05-13T11:55:56.246-07:00MAL MUKABİLİ ÖDEME (AÇIK HESAP/OPEN ACCOUNT)<div align="justify"><br /><strong>Mal Mukabili Ödeme İşleminin Aşamaları</strong> </div><div align="justify"><br />1. Aşama: İhracatçı ile ithalatçı aralarında belirli bir mal için satış sözleşmesi yaparlar.<br />2. Aşama: İhracatçı, ihraç konusu malları ithalatçıya iletilmek üzere taşıyıcısına teslim eder.<br />3. Aşama: İhracatçı malların sevkini müteakip, bu sevke ilişkin sevk evraklarını kendi ülkesindeki bankasına (muhabir bankaya) verir.<br />4. Aşama: Sevk belgeleri ithalatçıya gönderilir.<br />5. Aşama: Taşıyıcı tarafından ihracat konusu malar, ithalatçının bulunduğu ülkedeki gümrük idaresine veya gümrüğün denetimindeki sundurma/antrepoya ve benzerine getirilip teslim edilir.<br />6. Aşama: İthalatçı gümrük idaresine müracaatla ve işlemlerini ikmal ederek mallarını gümrükten çeker.<br />7. Aşama: İthalatçı tarafından malların bedelinin transferi için bankaya müracaat edilerek mal bedelleri bankaya (amir bankaya) ödenir.<br />8. Aşama: Amir banka tarafından bu mal bedellerinin tahsilini müteakip Türk Parası Transfer belgesi veya Döviz Satış Belgesi düzenlenerek, muhabir bankaya (ihracatçının ülkesindeki bankaya) transfer edilir.<br />9. Aşama: İhracatçı ülkesindeki bankadan (muhabir bankadan) ihraç ettiği mallarının bedellerini tahsil eder. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong><em>MNİDA</em></strong></div>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-66365642969212958092009-05-12T11:49:00.000-07:002009-05-12T11:51:57.237-07:00MAL MUKABİLİ ÖDEME (AÇIK HESAP/OPEN ACCOUNT)<strong></strong><br /><div align="justify"><strong>Tanım:</strong> İhraç edilen malın bedelinin, bu malın ithalatçı tarafından teslim alınmasından sonra ödenmesi şeklinde yapılan bir ödeme türüdür. İthalatçının gelen malı devralmasıyla bu malın mülkiyeti değil, ancak zilyedliği kendisine geçer. Malların mülkiyetinin devri ise ancak bu malların devir ve teslimine ilişkin belgelerin ithalatçıya teslim edilmesi ile mümkündür. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>Mal Mukabili Ödemenin Özellikleri</strong> </div><div align="justify"><br />• Taraflar birbirlerini iyi tanırlar ve karşılıklı güvenleri vardır.<br />• İhracatçı için en riskli ödeme şeklidir. Çünkü mal bedelinin ödenmesi ile ilgili hiçbir güvence yoktur. Bir başka ifade ile ihracatçı gönderdiği malın parasını alamama ya da kesintiyle alma gibi risklerle karşı karşıya kalabilir.<br />• İthalatçı için ideal bir ödeme yöntemidir.<br />• Alıcı ve satıcının uzun zamanlardan beri birbirleriyle iş yaptıkları ve birbirlerine tam güven duydukları durumlarda uygulanabilen bir yöntemdir.<br />• Belirli bir ödeme tarihi taşımaması yönünden esnek bir uygulamadır. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong><em>MNİDA</em></strong></div>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-36472138886939867362009-05-11T10:48:00.000-07:002009-05-11T10:51:04.833-07:00Genel Yapısı Dolayısı ile Tahsil Vesaikinin İhracatçı için Avantajları<div align="justify"><strong>Genel Yapısı Dolayısı ile Tahsil Vesaikinin İhracatçı için Avantajları</strong></div><strong><div align="justify"><br /></strong>• İthalatçı ödeme yapmadan ya da vadeli bir poliçeyi kabul etmeden malları çekemeyeceğini bilir.<br />• Ödeme veya kabule değin mallar üzerindeki sahipliliğini sürdürür.<br />• Bu yöntem yalın ve ucuzdur. </div><div align="justify"><br /><strong>Tahsil Vesaikinin İthalatçı İçin Dezavantajları</strong> </div><div align="justify"><br />• İthalatçı mal bedelini ödemeden veya poliçeyi kabul etmeden malları göremez (Tahsil vesaikinin yapısından kaynaklanan bu duruma ters bir uygulama kimi ülkelerde görülebilmektedir.)<br />• Poliçenin kabul edilmesi sözkonusu olduğunda yasal bir yükümlülük altına giren alıcı ticari saygınlığını ortaya koymakta, bir anlamda ipotek altına almaktadır.<br />• İhracatçının saygınlığı, iyi niyeti ve malları siparişe uygun olarak hazırlayıp hazırlamadığı konusunda tam anlamıyla emin olamaz. Bu riski azaltmanın en iyi yolu gözetim raporu istemektir. </div><div align="justify"><br /><strong>Tahsil Vesaikinin İthalatçı İçin Avantajları</strong> </div><div align="justify"><br />• Malların ülkesine ulaşmasından sonra ödeme yapabilmesi ithalatçıya bir anlamda finansman sağlar.<br />• Ucuz ve yalın bir yöntem olması maliyeti düşürür.<br />• Ödeme yapmadan önce vesaiki, kimi zaman da malları inceleyebilmesi lehte bir durumdur. </div><div align="justify"><br /><strong>Vesaik Mukabili İşlemde Alınan Vergi Resim ve Harçlar</strong> </div><div align="justify"><br />• Talimat Damga Pulu<br />• Transfer Komisyonu var ise Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV)<br />• İthalat Harcı (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) cari döviz satış kuru üzerinden)<br />• Transfer Döviz satışı yapılarak sonuçlanıyor ise Kambiyo Gider Vergisi (KGV)<br />• Kabul kredili işlem ise kabul tarihinde TCMB Döviz satış kuru üzerinden Damga Vergisi (D.V.)<br />• Kabul kredili işlem ise fiili ithalatdan önce TCMB Döviz alış kuru üzerinden Kaynak Kullanımını<br />Destekleme Fonu (KKDF) </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong><em>MNİDA</em></strong></div>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-33304572387702828362009-04-16T11:08:00.000-07:002009-04-16T11:10:50.967-07:00Tahsil Vesaikinden Doğan İhracatçı Risklerini Azaltmanın Başlıca Yolları<div align="justify"><br />• İthalatçı ve ülkesi konusunda sürekli olarak sağlıklı ve taze bilgilere sahip olmak. Eğer o ithalatçıya ilk kez mal satılacaksa çeşitli kaynaklardan (daha önceden ona mal satan diğer ihracatçılar vb.) bilgi toplamaya çalışılmalıdır. </div><div align="justify"><br />• Mallarını, varış limandaki antrepoyu da kapsayacak biçimde sigorta ettirmek, </div><div align="justify"><br />• Dış ticaret işlemine başlamadan önce ithalatçıdan bir miktar nakit sağlamak veya malın bir bölümünü (bu olası zararları karşılacak büyüklükte olmalıdır) peşin olarak almak yapılması gereken işlemdir. </div><div align="justify"><br />• Tahsil vesaiki ihracatçı için açık hesaba (open account) göre daha güvenli bir ödeme yöntemi iken akreditifle karşılaştırıldığında daha az güven verici olduğu görülür. </div><div align="justify"><br />• İhracatçılar ödemeyi güvence altına almadan mallarını hazırlayarak yüklemek ve çeşitli hizmetlerde bulunmak durumunda kaldıklarından, ancak aşağıda belirtilen durumları dikkate alarak vesaik karşılığı ödeme sistemini seçmelidir. </div><div align="justify"><br /> Alıcı ve satıcının birbirlerini güvenilir olarak tanımaları,<br /> Alıcının ödemeyi yapmak için kesin olarak istekli olduğu konusunda kuşku olmaması,<br /> İthalat yapılan ülkenin politika, ekonomi ve yasalar açısından istikrarlı olması,<br /> İthalat yapılan ülkenin uluslararası ödemeler sisteminin kambiyo kısıtlamaları veya diğer kısıtlamalar ile tehlikeye düşmemesi,<br /> İhracatçının ithalatçının ülkesindeki kambiyo kurallarını iyi bilmesi. </div><br /><strong><em>MNIDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-58075042846409381432009-04-15T09:42:00.000-07:002009-04-15T09:46:48.713-07:00Tahsil Vesaikinin İhracatçı Riskleri<div align="justify"><br />• <em>İthalatçı Tarafından Malların Kabul Edilmemesi:</em> Uygulamada en çok görülen risk, malların ithalatçı tarafından kabul edilmemesidir. Bunun nedeni o malın piyasa fiyatının saptanan fiyatın altına düşmesi olabilir. Satıcının sözleşme koşullarını yerine getirmedeki önemsiz ve amaçlı olmayan bir yanlışını öne süren alıcı malları reddederek yeni ve kendi lehine olan düşük fiyattan yararlanma yoluna gidebilir. Böyle bir tutum karşısında ihracatçı hayli güç bir durumda kalabilmektedir. Malları yabancı bir ülkede beklemekte ve büyük bir olasılıkla da depolama giderleri artmaktadır. Yeni bir alıcı bulunsa bile mallar daha düşük bir fiyattan satılabilmektedir. Bu tür bir olanağın bulunmaması durumunda malların ithal ülkesinden getirilmesi gerekmektedir. </div><div align="justify"><br />• <em>Poliçenin Vadesinde Ödenmemesi</em>: İhracatçıların karşılaşabileceği diğer bir risk de ithalatçının kabul etmiş olduğu poliçeyi vadesi geldiğinde ödememesidir. İhracatçı, görüldüğünde ödemeli bir poliçe karşılığında satış yapmaya göre çok daha dezavantajlı bir durumdadır. Çünkü ithalatçı poliçeyi kabul etmekle belgeleri almaya hak kazanmıştır. Bunun sonucu olarak da malları çekecektir. Bir başka ifadeyle ihracatçı mallarını kaybetmiş de olabilecektir. Görüldüğünde ödemeli bir poliçenin bedelini ödemeyen ithalatçıya belgeler verilmeyecek, malları çekemeyecek, ihracatçı da mallar üzerindeki sahipliğini koruyor olacaktır. </div><div align="justify"><br />• <em>Kambiyo kısıtlamaları</em>: İhracatçı için risklerden bir diğeridir. İthalatçı iyi niyetli olduğu halde, ülkesinin döviz tahsisi uygulaması ihracatçının parasını almasını geciktirebilir, hatta tümüyle engelleyebilir. Bu bağlamda, daha genel bir anlatımla ülke riski ihracatçı için düşünülmesi ve değerlendirilmesi gereken önemli bir konudur. </div><div align="justify"><br />• <em>Alıcının Mali Güçlük İçinde Olması:</em> Alıcının mali güçlüklerle karşı karşıya kalmış olması durumu da satıcıyı güç durumda bırakacaktır. Çünkü alıcı belgeleri almak için gerekli tutarı ödemeyecektir. </div><div align="justify"><br />• <em>Alıcının Basiretli Bir Tacir Gibi Davranmaması</em>: Satıcı bilmeden ticari ahlaktan yoksun bir alıcı ile bağlantıya girmiş olabilir. Bu kişi geçerli hiçbir neden bulunmaması durumunda malları almama tehdidinde bulunarak satıcıyı malını düşük fiyattan satmaya zorlayabilir. Satıcı istemeden böyle bir durumu kabullenmek zorunda kalabilir. </div><br /><strong><em>MNIDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-12620841300377588582009-04-14T10:10:00.000-07:002009-04-14T10:16:21.238-07:00Vesaik Mukabili Ödeme İşlemi İle İlgili Kurallar<div align="justify">Uluslararası Ticaret Odası vesaik mukabili ödeme yöntemi ile ilgili mevcut kuralları Tahsiller İçin Yeknesak Kurallar (Uniform Rules for Collections/U:R:C) başlığı altında 522 sayılı broşürde toplamıştır. Taraflar, bu kuralların uygulanmaması hususunda açıkça anlaşma yapabilirler. Bu durumda, vesaik mukabili ödeme ile ilgili bir sorun ortaya çıktığında 522 sayılı broşürün uygulanması mümkün olmayacaktır. </div><div align="justify"><br />Sözünü ettiğimiz 522 sayılı broşür vesaik sözcüğünü iki bölüme ayırmaktadır. </div><div align="justify"><br /><strong>Mali Vesaik (Financal Documents):</strong> Poliçeler, çekler, ödeme taahhütleri, ödeme makbuzları gibi para tahsilinde kullanılan belgelerdir. </div><div align="justify"><br /><strong>Ticari Vesaik (Commercial Documents):</strong> Faturalar, konişmentolar, FCR, vb. nakliye belgeleri, navlun belgeleri ve mali olmayan herhangi bir senet ticari belgedir. </div><div align="justify"><br />Aynı broşür (ICC, URC 522) tahsilat sözcüğünü, aldıkları talimat üzerine bankaların yukarıda belirtilen mali ve ticari belgeleri ödeme veya kabul (acceptance) karşılığında işleme koymaları olarak tanımlanmakta ve tahsilatı iki bölüme ayırmaktadır. </div><div align="justify"><br /><strong>Temiz Tahsil (Clean Collection):</strong> Ticari senetler olmadan yalnızca mali senetlerin tahsili anlamındadır. Travelers çeklerin tahsile gönderilmesi gibi, </div><div align="justify"><br /><strong>Vesaik Karşılığı Tahsilat ( Documentary Collections):</strong> Ticari belgeler ekindeki mali belgenin bedelinin tahsilidir. (Konişmento ve ticari fatura ekindeki poliçe bedelinin tahsil edilmesi gibi.) Ekinde mali belge olmayan ticari belgelerin bedelinin tahsilidir. (Poliçesi olmayan yükleme vesaikinin fatura bedelinin tahsil edilmesi gibi.) </div><div align="justify"><br />Tahsil vesaiki “Documentary Collections” ile ilgili uluslararası uygulamaları biçimlendirmek ve ortak bir temel oluşturmak için uluslararası Ticaret Odası, daha öncede vurguladığımız gibi bir broşür yayınlanmıştır. İlk olarak “Ticari Senetlerin Tahsili için Yeknesak Kurallar” adını taşıyan 254 sayılı broşür 1967 yılında çıkarılmış ancak gelişmeler dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmiş ve yeni broşür 522 sayı ile yürürlüğe girmiştir. Bu broşür “Tahsiller için Yeknesak Kurallar” (Uniform Rules for Collection/URC) adını taşımaktadır. Yasal yaptırımlar yoktur. Bu nedenle böyle bir işlemde yeralan tüm taraflar ilgili ülkelerin yasaları ve kuralları ile bağımlı olduklarını unutmamalıdır. </div><div align="justify"><br />Tahsil emrinde ödeme veya poliçenin kabul edilmemesi halinde yapılacak işlemler, faiz, komisyon vesair masrafların kime ait olacağı ve tahsil edilen paranın ne şekilde ödeneceği açıkça belirtilir. Aksi halde işlemler uluslararası ödemelerle ilgili “522 sayılı broşür” gereğince yapılır. </div><br /><strong><em>MNIDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-45183643017441058172009-04-13T11:39:00.000-07:002009-04-13T11:41:54.559-07:00Vesaik Mukabili Ödeme Şeklinin Aşamaları<div align="justify"><br /><strong>1. Aşama</strong>: İhracatçı ve ithalatçı satış sözleşmesi yaparlar,<br /><strong>2. Aşama:</strong> İhracatçı, mallarını ithalatçıya teslim edilmek üzere sevk eder,<br /><strong>3. Aşama:</strong> İhracatçı ilgili sevk belgelerini kendi ülkesindeki bankaya verir,<br /><strong>4. Aşama:</strong> İhracatçıdan vesaiki alan banka, “vesaik mukabili” şartı ile ithalatçının bankasına gönderir,<br /><strong>5. Aşama:</strong> İthalatçının bankası gelen vesaikin ithalatçıya ihbarını yapar,<br /><strong>6. Aşama:</strong> İthalatçı bankasına mal bedellerini(ithalat bedellerini) yatırır,<br /><strong>7. Aşama:</strong> İthalatçının bankası ithalat bedellerinin ihracatçının bankasına transferini yapar ve sevk belgelerini ithalatçıya teslim eder,<br /><strong>8. Aşama:</strong> İhracatçının bankası mal bedellerini ihracatçıya öder,<br /><strong>9. Aşama:</strong> Mallar taşıyıcı tarafından ithalatçının bulunduğu gümrük idaresine getirilir,<br /><strong>10. Aşama:</strong> Bankadan vesaikleri alan ithalatçı gümrük idaresine başvurarak, malların ithalatını gerçekleştirir. (İthalatçı artık ilgili belgeleri nakliye firmasına ibraz ederek malları çekebilir.) </div><br /><strong><em>MNIDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-72980328953465696662009-04-03T09:30:00.000-07:002009-04-03T09:33:41.120-07:00Vesaik Mukabili Ödeme İşleminin Tarafları<div align="justify"><br /><strong>a- İhracatçı (Drawer, exporter, principal) </strong></div><strong><div align="justify"><br /></strong>Yüklediği mallara ilişkin belgeleri tahsil talimatı ile birlikte bankasına verir. Akreditifte amir, ithalatçı olduğu halde tahsil vesaikinde amir ihracatçıdır. </div><div align="justify"><br /><strong>b- Tahsile gönderen banka (Muhabir Banka/Remitting bank)</strong> </div><div align="justify"><br />İhracatçının seçtiği bir bankadır. İhracatçının belgelerini ithalatçının ülkesindeki bankaya göndermektedir. Belgeleri kendi talimat mektubu ekinde gönderir. İhracatçının vereceği talimatları yerine getirir ve ödeme yapılana kadar takip eder. </div><div align="justify"><br /><strong>c- Tahsil eden veya ibraz eden banka (Amir Banka/Collecting or presenting bank)</strong> </div><div align="justify"><br />Tahsil vesaikini ödeme ya da kabul karşılığında ithalatçıya veren bankadır. Ayrı bir banka olabileceği gibi tahsile gönderen bankanın şubeside olabilir. Banka, tahsil ettiği paraları havale eder. Poliçe bedelinin ödenmemesi durumunda muhabirin talimatına uyar, örneğin protesto eder. Vesaik bu bankaya çoğunlukla “Remitting bank” tarafından gönderilir. Ancak kimi zaman doğrudan doğruya ihracatçının gönderdiği de görülebilir. Ayrıca ihracatçının o ülkedeki temsilcisi de vesaiki verebilir. </div><div align="justify"><br /><strong>d- İthalatçı (Dravee, importer) </strong></div><strong><div align="justify"><br /></strong>Kendisine sunulan belgelerin bedelini öder ya da vadeli bir poliçeyi kabul eder. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-20130224939829338982009-04-02T10:10:00.000-07:002009-04-02T10:13:11.477-07:00VESAİK MUKABİLİ ÖDEME / POLİÇE İLE SATIŞ / DOCUMENTARY COLLECTIONS / CAD<div align="justify"><br /><strong>Tanım:</strong> Bir malın ihraç ülkesinden yola çıkarılmış olduğunu gösteren belgesinin ihracat bedelini ödeyerek bankadan alınması yoluyla yapılan ödeme şeklidir. Bir başka ifade ile bankanın ihraç bedelini tahsilettikten sonra vesaikleri ithalatçıya teslim ettiği ödeme türüdür. Uluslararası ticarette yaygın olarak kullanılan bir ödeme aracıdır. </div><div align="justify"><br /><strong>Vesaik Mukabili Ödeme İşleminin Özellikleri</strong> </div><div align="justify"><br />• İhracatçı için risk taşıyan bir ödeme şeklidir.<br />• Vesaik mukabili ödemede ithal konusu malın ülkeye gelmiş olması şart değildir.<br />• Bu tür ödemede ihracatçı sevk ettiği mallar karşılığı bu malların sevk edildiğini gösteren belgeler (vesaik) karşılığında bir kredi kullanmaktadır.<br />• Gerek ithalatçının ülkesindeki bankanın ve gerekse ihracatçının ülkesindeki bankasının hiçbir ödeme taahhüdü bulunmamaktadır. Vesaik Mukabili Ödeme yönteminde bankaların aval veya garanti vermemişlerse satış işleminin aksamadan gelişmesini garanti edecek herhangi bir yükümlülükleri söz konusu değildir. Bankalar sadece ihracatçının kendilerine verdiği vesaikin ithalatçının ülkesindeki muhabirlerine gönderilmesini ve tahsil emrindeki direktifler uyarınca alıcıya teslimi sorumluluğunu taşırlar.<br />• Vesaik mukabili ödemenin birinci türü görüldüğünde ödemeli poliçe (sight bill of exchange), sevk belgeleri ithalatçıya ancak ödemeyi yaptığı takdirde teslim edilir. Vesaik mukabili ödemenin ikinci türü “ticari kabul” (commercial acceptance) olup, belgeler alıcıya, adına çekilen poliçedeki bedeli ödeyeceği dair “kabul” alındıktan sonra teslim edilir. İhracatçının bankası kabul edilmiş poliçeyi saklar ve süresi geldiğinde tahsil eder.<br />• Kabul edilmiş bir poliçe güvenli midir? Kabul edilmiş poliçe “bir borcun hukuki delili” sayılır. En azından alıcı, senetlerini ödemeyen birisi olarak ilan edilecek ve uluslararası piyasada ciddi bir itibar kaybı olacaktır. Fakat, satıcılar, ödememe riskine karşı genellikle ibraz bankasının veya birinci sınıf bir diğer bankanın “aval” veya “garanti” vermesini istemelidir.<br />• Kabul edilmiş poliçenin ihracatçıya bir finansman imkanı sağlama özelliği de vardır. İhracatçı bu poliçeyi bankasına cari faiz haddinden “iskonto” ettirebilir.<br />• Uluslararası ticarette vesaik mukabili yanında, “mal mukabili ödemeler” de yapılabilmektedir. Bu uygulama da ise, ihracatçı, herhangi bir ödeme yapılmadan veya bir poliçe tanzim etmeden, malları ithalatçıya gönderir. Mal bedeli sözleşmede belirlenen ilerdeki bir tarihte veya mallar satıldıktan sonre ödenir. Açıkça görüldüğü gibi, böyle bir uygulama ihracatçı için oldukça risklidir.<br />• Vesaik mukabili ödeme şeklinde kullanılan belgelerden biri konişmentodur. Konişmento ithalatçının bankası adına kesilmektedir. Bir başka ifade ile konişmentoda gönderilen (cosignee) bölümünde ithalatçının bankasının isim, unvan ve adresi yazılır.Bildirim yapılacak kişi (notify) bölümünde ise alıcı firmanın isim, unvan ve adresi yazılır.İthalatçının bankası (tahsil bankası) mal bedelini tahsil edince konişmentoyu ithalatçıya cira eder. Böylece ithalatçı, bankanın kendisine konişmentoyu ciro etmesi üzerine malların alıcısı sıfatını kazanmaktadır. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-80830938905208107752009-04-01T13:12:00.000-07:002009-04-01T13:14:59.248-07:00Akreditifin Avantajları<div align="justify"><br /><strong>Alıcı Yönünden Akreditifin Avantajları</strong> </div><div align="justify"><br />• Herşeyden önce alıcı akreditif koşullarını yerine getirmeyen satıcıya ödeme yapılamayacağına ilişkin güvence sahiptir.<br />• Bankalar alıcı adına akreditif koşullarının yerine getirilip getirilmediğini incelerler.<br />• İthalatçının “en son yükleme tarihi” saptayabilmesi ona (özellikle ihracatçıyı iyi tanımıyorsa) malları zamanında elde edebilmesi olanağını sağlar.<br />• Mallarını güvence olarak göstererek onları pazarlayana kadar çeşitli kaynaklardan borç bulabilir.<br />• Eğer satıcı ile anlaşılırsa mal bedelinin vesaik ibrazında değil de örneğin 60 gün sonra ödenmesi durumunda ithalatçı, hemen ödeme yapmak için başka bir kaynaktan 60 gün içinde bulacağı borçtan büyük olasılıkla daha düşük maliyette kredi sağlamış olur. </div><div align="justify"><br /><strong>Satıcı Yönünden Akreditifin Avantajları</strong> </div><div align="justify"><br />• Bir bankanın ödeme güvencesine sahiptir (teyitli akreditiflerde ek olarak ikinci bir bankanın güvencesine kavuşur).<br />• Alıcının ülkesindeki politik risk banka güvencesinden dolayı en alt düzeye inmiştir.<br />• İhracat kredisi alabilir.<br />• Yeni pazarlara giderek satışlarını arttırabilir. </div><br /><strong><em>MNIDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-70029329549857855092009-03-31T09:14:00.000-07:002009-03-31T09:17:03.887-07:00Akreditif İşlemlerinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar<div align="justify"><br />• İthalatçı ile ihracatçı arasında sözleşme yapıldığı zaman, ihracatçının tam olarak ithalatçı tarafından ne tür belgeler istendiğini bilmesi gerekmektedir. Daha sonra ihracatçı akreditif koşullarını yerine getirebilmek için akreditif vadesinin yeterli olduğundan emin olmalıdır. </div><div align="justify"><br />• İhracatçı, ithalatçı ile olan tüm işlemlerinde adının ve adresinin doğru bir şekilde yazıldığından emin olmalıdır. Akreditif ihracatçıya ihbar edilmediğinde ihracatçı akreditifte ve sunacağı belgelerde isminin doğru olup olmadığını kontrol etmelidir. </div><div align="justify"><br />• Alıcının kısmi sevkiyatı kabul edip etmediği konusu ihracatçı tarafından anlaşılır olmalıdır. Eğer kısmi sevkiyat kabul ediliyor ise teslim tarihinde bir problem çıksa bile bu durum akreditifin geçerliliğini etkilemeyecektir. </div><div align="justify"><br />• İhracatçının sözleşme tamamlanmadan önce, malları nasıl yükleyeceğini bilmesi gerekmektedir. Genellikle yüklemelerde aktarma işlemi yapılabilmektedir. Bazen önceden geminin aktarma yapıp yapmayacağını bilmek mümkün olmayabilmektedir. Bu gibi durumlar için akreditifin aktarma işlemine izin vermesi faydalı görülmektedir. </div><div align="justify"><br />• Akreditifte malların gönderildiği nokta ve gönderme tarihi, ihracatçı ile ithalatçının akreditif koşulları üzerinde anlaştıkları gibi olmalıdır. </div><div align="justify"><br />• İhracatçı, ithalatçının hangi belgeleri istediği konusunda emin olmalıdır. İstenilen belgelere göre, malları yüklemeye hazırlarken, ekstra maliyetler ve gecikmeler olabilmektedir. </div><div align="justify"><br />• İhracatçı akreditif kendisine ihbar edildiği zaman tüm detayları kontrol etmelidir. Aynı zamanda istenilen belgelerin hazırlanabilmesi için yeterli zamanın olup olmadığının ihracatçı tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir. </div><br /><strong><em>MNIDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-45095716302269628932009-03-29T08:23:00.000-07:002009-03-29T08:25:27.416-07:00Akreditifli Ödeme İşlemi İle İlgili Kurallar<div align="justify"><br />Uluslararası platformda akreditife ilişkin düzenleyici kararlar, 1919 yılında ticari hayatta liberalizasyonu sağlamak, iş dünyası için ortak bir politika tespit etmek amacıyla kurulan ve merkezi Paris’te bulunan Milletlerarası Ticaret Odası (MTO-ICC)’nca alınmaktadır. MTO tamamen özel nitelikli bir kuruluş olup, resmi bir niteliği yoktur. Bir başka deyişle, MTO’nun aldığı kararlar tavsiye niteliğindedir. </div><div align="justify"><br />MTO akreditifler hakkında uygulanmak üzere yeknesak kurallar tespit etmiştir. Bu kurallar, ilk defa MTO’nun 1933 yılında Viyana’da toplanan 7. Kongre’sinde kabul edilmiş ve daha sonra 1951, 1962, 1974, ve 1983’de gözden geçirilmiştir. MTO’nun 1993’de gözden geçirerek 500 sayılı broşür ile uygulamaya koyduğu kurallar bugün de geçerlidir. </div><div align="justify"><br />500 sayılı broşürde yer alan kurallar “emredici” nitelikte olmayıp, taraflar arasında başka türlü anlaşma olmayan hallerde uygulanır. Diğer bir ifadeyle 500 sayılı kuralların uygulanmasında , “sözleşme serbestisi” ilkesi hakimdir. </div><div align="justify"><br />Akreditif işleminde birbirinden farklı üç sözleşme vardır. Bunlar; </div><div align="justify"><br />• İthalatçı ile ihracatçı arasında yapılan bir satış sözleşmesi,<br />• Akreditifin açılması için ithalatçı ile amir banka arasında akreditif açtırma teklif mektubu kullanılarak düzenlenen bir sözleşme,<br />• İthalatçı ile ihracatçı arasında alım-satımı kararlaştırılan malla ilgili ödemenin yapılmasına ilişkin sözleşme </div><br /><strong><em>MNIDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-29252802012484624022009-03-27T09:40:00.000-07:002009-03-27T09:41:03.090-07:00Akreditif Mektubunda Yer Alan Bilgilere İlişkin Açıklamalar<div align="justify"><br />1. Amir Bankanın adı ve adresi (Amir Banka genellikle ithalatçının kendi bankası olup,ithalatçının talimatı üzerine akreditifi açar.)<br />2. Akreditifle ilgili işlemleri içeren banka referans numarası<br />3. Akreditif vadesi<br />4. Akreditifi açtıran ithalatçının adı ve adresi<br />5. İhracatçının (lehdar) adı ve adresi<br />6. Akreditifi ihbar eden bankanın adı ve adresi. Bu banka genellikle ihracatçının kendi bankasıdır.<br />7. Akreditifin tutarı ve döviz cinsi<br />8. Akreditifte belirtilen ödeme şekli<br />9. İhracatçının tam sipariş tutarının altında sevkiyat (kısmi sevkiyat) yapmasına izin verilip verilmediği<br />10. Malların bir araçtan diğerine aktarma yapılmasına izin verilip verilmediği<br />11. Malların nakliye firmasına teslim edildiği yer ve bunun için verilen en son tarih<br />12. Malların gönderildiği yerin adı<br />13. Banka tarafından ödeme yapılmadan önce ihracatçının bankasına sunması gereken belgelerin türü ve miktarına ilişkin liste<br />14. Akreditif vadesi içinde, nakliyeye ilişkin belgelerin verildiği tarihten itibaren diğer belirli belgelerin sunulması için verilen süre </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong><em>MNİDA</em></strong></div>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-40746813430128026492009-03-25T10:42:00.000-07:002009-03-25T10:44:55.195-07:00Akreditif Türleri<div align="justify"><strong>h- Yetki Mektupları</strong> </div><div align="justify"><br />Ödeme yetkisi ve iştira yetkisi olmak üzere iki şekilde uygulanan yetki mektuplarının akreditif kapsamı içerisinde sayılmasının sebebi, bunların da aynı fonksiyonu görmesidir. </div><div align="justify"><br />“Ödeme yetkisi” (authority to pay)nin en önemli özelliği cayılabilir bir akreditif olmasıdır. Burada, ithalatçının bankasının (amir banka) ihracatçının ülkesindeki muhabirine, ihracatçının mal bedeli karşılığı gerekli belgelerle birlikte keşide ettiği poliçeleri ödemesi hususunda yetki vermesi söz konusudur. Ödeme yetkisi her ne kadar bir transfer riskinin olmadığını gösteriyor ve ihracatçılar açısından bir finansman aracı niteliğini taşıyorsa da, cayılabilir niteliği dolayısıyla pek yaygın kullanılmamaktadır. </div><div align="justify"><br />“İştira yetkisi” (authority to purchase) ise, poliçelerin gerekli belgeler ilişiğinde alınıp iskonto edilmesi için amir bankaca muhabir bankaya verilen bir yetkidir. Bunun ödeme yetkisinden farkları, poliçelerin alıcı üzerine çekilmesi ve cayılabilir-cayılamaz, teyitli-teyitsiz ve kabilirücu-gayri kabilirücu (with recourse-without recourse) olarak tanzim edilebilmesidir. </div><div align="justify"><br /><strong>i- Vadeli Akreditif (Ödenmesi Ertelemeli Akreditif / Deffered Payment)</strong> </div><div align="justify"><br />İthalatçı ve ihracatçı arasındaki satış sözleşmesine göre akreditif bedelinin ibrazında değil de, bu belgelerin ibrazından belirli bir süre sonra ihracatçıya ödenmesini sağlayan akreditif türüdür. </div><div align="justify"><br />İhraç konusu malın bedeli buna ilişkin vesaikin muhabir bankaya ibrazı esnasında değil, ödeme vadesinde ödenir. Ödeme vadesi herhangi bir süreyle sınırlı olmaksızın serbestçe tayin ve tespit edilebilir. Ödenmesi ertelemeli akreditif vadeli poliçe uygulamasına benzemekle birlikte, ondan farklıdır. Burada ihracatçı bankaya kabul edilmek üzere bir poliçe keşide etmek yerine, belirli bir süre sonra, görüldüğü anda ödenecek bir poliçe keşide eder. Böyle bir uygulama için, akreditif bankasının söz gelimi vesaikin ibrazından 90 gün sonra akreditif tutarını ödeyeceği şeklindeki bir soyut borç vaadi gereklidir. Ödenmesi ertelemeli akreditifte vade genellikle taşıma süresi kadardır. İthalatçı bu yolla masrafları azaltmayı amaçlar. Fakat bu yöntem, hem uygulamada çeşitli problemler doğurabilecek mahiyettedir hem de banka kabullü vadeli bir poliçe de aynı işi görebilir. </div><div align="justify"><br />Uygulamada ortaya çıkabilecek problemler ithalatçının borçlu olduğunu gösteren bir vesaikin bulunmamasından kaynaklanır. O nedenle, ödenmesi ertelemeli akreditiflerin açılması hususunda bankalar isteksiz davranmaktadırlar. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-69968904801154486282009-03-23T11:34:00.000-07:002009-03-23T11:36:43.994-07:00Akreditif Türleri<div align="justify"><br /><strong>f- Devredilebilir (Transferable) Akreditif:</strong> </div><div align="justify"><br />Devredilebilir akreditif, lehtarı tarafından üçüncü bir şahsa devredilebilen akreditiftir. Aslında, karşılıklı akreditifle aynı amaca hizmet eder. Devir işleminin, ilk akreditif talimatındaki esas ve koşulları taşıması gerekir. Yalnız, ikinci akreditifte akreditif tutarının ve malların birim fiyatının azaltılması, akreditif vadesi belgeleri ibraz süresi ve en son sevk tarihinin kısaltılması ve sigorta yüzdesinin ise arttırılması mümkündür. </div><div align="justify"><br />Bu akreditifler, taşıdıkları devir koşullarına göre tamamen veya kısmen devredildikleri gibi, kısımlar halinde birden fazla kişilere devredilebilmesi de mümkündür. Söz konusu akreditifler sadece bir kez devredilebilir, ikinci bir devir söz konusu olamaz. Bir başka ifade ile ilk lehdar bu akreditifi bir veya birden fazla lehdara devredebilir, ancak kendisine devir yapılan lehdar bunu ikinci bir devirle bir başka lehdara devredemezler. </div><div align="justify"><br />Burada, devredilebilir akreditifle karıştırılabilen fakat ondan tamamen farklı bir uygulama olan “akreditif alacağının devri” konusuna da değinmek gerekir. Uygulamada, bu çeşit akreditifler, daha çok ilk lehdarın komisyoncu olması ve malı kendisi sevk etmeyip malı sevk edecek ikinci bir lehdara devretmesi gibi durumlarda söz konusu olmaktadır. Devredilebilir akreditifte, akreditifle ilgili bütün haklar, fakat “akreditif alacağının devri”nde ise sadece alacak devri söz konusudur. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>g- Garanti Akreditifi (Teminat Akreditifi /Stand-by Credits)</strong> </div><div align="justify"><br />İthalatçı ile ihracatçı arasında yapılan sözleşmeden doğan borçların ödenmemesi halinde ödemeyi garanti altına alan, ithalatçının bankasının ithalatçının üstlendiği yükümlülüğün yerine getirilmesini ihracatçıya garanti etmesi suretiyle yapılan akreditiftir. </div><div align="justify"><br />Garanti akreditifleri şekil yönünden diğerlerine benzemekle birlikte, mahiyeti itibariyle akreditiften ziyade bir teminat (garanti) niteliğindedir. Stand-by akreditifler ile belirli bir taahhhüdün yerine getirilmesi garanti altına alınmış olur. Taahhüdün yerine getirilmemesi halinde, bu durum bankaya tevsik edildiğinde, akreditif bedeli tahsil edilir. Stand-by akreditifler, uluslararası kredi işlerinde kredilerin teminatı, açık hesap gibi belirli bir garantiden yoksun ihracat satışlarının garantisi ve bazı tip teminat mektuplarının kontrol garantisi olarak kullanılabilmektedirler. </div><div align="justify"><br />Bu akreditifin diğer ticari (mal) akreditiflerinden farkı, ithalatçının talimatıyla ihracatçı lehine değil, ihracatçının talimatıyla ithalatçı lehine açılması ve akreditif vesaikinin ibraz edilmemesi halinde ödeme yapılmasını garanti etmesidir. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-77620830129724613712009-03-19T09:10:00.000-07:002009-03-19T09:14:10.267-07:00Akreditif Türleri<div align="justify"><br /><strong>d- Red-Clause (Kırmızı Şartlı/Peşin Ödemeli) ve Green-Clause (Yeşil Şartlı) Akreditifler:</strong> </div><div align="justify"><br /><strong>I. Red Clause Akreditif:</strong> </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Akreditif tutarının tamamının ya da bir kısmının, muhabir bankaya sevk belgeleri ibraz edilmeden ihracatçıya avans veya peşin olarak ödenmesi şeklinde yapılan bir akreditif şeklidir. </div><div align="justify"><br />Peşin Ödemeli Akreditif ithalatçının ihracatçıya tanıdığı bir ön finansman niteliğindedir. Bu akreditiflere red clause olarak adlandırılmasının nedeni, akreditife konulan avans şartının önceleri kırmızı şartla yazılmış olmasıdır. </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><br /><strong>II. Green Clause (Yeşit Şartlı) Akreditifler:</strong> </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Red clause’a çok benzemektedir. Burada mallar önce bir üçüncü şahsa (depo firması) banka adına teslim edilmekte ve ambar teslim makbuzu bankaya verilmek suretiyle karşılığında avans alınabilmektedir. Böylece banka ithalatçının riskini bir ölçüde azaltmaktadır. Fakat yine de risk tamamen ortadan kalkmaz ve nihai sorumluluk alıcı üzerinde kalır. </div><div align="justify"><br />Görüldüğü gibi, red clause ve green clause akreditifler temelde ihracatı finanse etmek işlevi görmektedirler. Böylece ihracatçı ülkedeki kredi faizlerinin ithalatçı ülkedekinden yüksek olduğu zamanlarda, ihracatçılar için düşük maliyetli finansman olanağı sağlamaktadır. </div><div align="justify"><br /><strong>e- Karşılıklı (Back-To-Back) Akreditif:</strong> </div><div align="justify"><br />“Karşılıklı” akreditifler, transit ticarette, aracı vasıtasıyla yapılan satışlarda kullanılırlar. Transit ticarete aracı firma, hem ithalatçı hem de ihracatçı durumundadır. Aracı firma satış yapacağı ülkede lehine açılmış bulunan akreditifi teminat göstererek, kendisinin ithalat yapacağı ülke (firma) lehine bir akreditif açabilir. İşte bu ikincisine, karşılık gösterilmek suretiyle açıldığı için, karşılıklı akreditif adı verilir. </div><div align="justify"><br />Burada, ihracat akreditifi ile karşılıklı akreditife konu olan belgelerin çok az farklılıklarla (ki bu farklar, aracı firma komisyonu, belge hazırlamada geçen süre farkı vs. nedenlerden kaynaklanır) aynı olması gerekir. Bunu, aracı firmanın bankası, hem amir hem de muhabir banka olması sebebiyle sağlama olanağına sahiptir. Söz konusu banka genellikle aynı zamanda teyit bankası da olacağından, büyük sorumluluk üstlenmektedir. O nedenle, karşılıklı akreditif, bankalar tarafından riski yüksek olduğu için komisyonu da yüksek olmasına rağmen, sınırlı uygulanmaktadır. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-82566478626347949012009-03-18T08:20:00.000-07:002009-03-18T08:25:17.657-07:00Akreditif Türleri<div align="justify"><strong>b- Teyitli (Confirmed) ve Teyitsiz (Unconfirmed) Akreditifler:</strong> </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>I. Teyitli Akreditifler:</strong> Akreditifi açan amir bankanın muhabir bankaya akreditifi teyit etmesi talimatını verdiği ve böylece muhabir bankanın da açılan akreditifi teyit ettiği akreditif türüdür. </div><div align="justify"><br />Teyitli akreditifte muhabir banka da akreditifi “teyit” ederek bedellerin ödeneceği hususunda ilave teminat vermektedir. O halde herhangi bir ödenmeme durumunda, muhabir banka amir bankanın yükümlülüğünü üstlenmiş olur. Uygulamada sadece gayri kabilirücu akreditifler teyitli olarak açılırlar (teyitli gayri kabilirücu akreditifler). </div><div align="justify"><br />Bu akreditifler ilgili üç tarafın (amir banka, teyit bankası ve lehdar) muvafakatı olmadan iptal edilemez. </div><div align="justify"><br /><strong>II. Teyitsiz Akreditif:</strong> Muhabir bankanın rolü sadece akreditifin açıldığını bildirmekten ibarettir. Muhabir banka yalnızca ihbar eder, ancak ödeme konusunda herhangi bir taahhüt üstlenmez.</div><div align="justify"><br />Teyitli akreditiflerde teyit bankası üstleneceği riske karşılık bir komisyon aldığı için, tabiatıyla akreditif masrafları yükselmektedir. O nedenle ithalatçılar genellikle teyitsiz akreditifleri tercih ederler. </div><div align="justify"><br /><strong>c- Rotatif-Döner Akreditif (Revolving Credit):</strong> </div><div align="justify"><br />Rotatif akreditif genellikle belirli bir müşteriden sürekli veya yüksek tutarlı alımlarda kullanılır. Böylece hem işlemlerin tekrarlanması külfetinden kurtulma, hem de yüksek miktarda siparişin fiyat avantajından yararlanma imkanı söz konusudur. </div><div align="justify"><br />Rotatif akreditifler kullanıldıkça ayrıca bir talimata ya da bildirime gerek kalmaksızın otomatik olarak yenilenerek aynı şartlarla yeniden kullanılabilen akreditiftir. </div><div align="justify"><br />Rotatif akreditiflerde dönerlik şartı genellikle iki şekilde olmaktadır. Miktara göre ve süreye göre. Miktara göre devreden akreditiflerde, akreditif tutarı, kaç kere dönebileceği ve böylece ödemeler toplamının sınırı belirlenmektedir. Süreye göre devreden akreditiflerde ise, her sevkiyatın yapılacağı dönem de belirlenir. Bu tip akreditifler “biriken” (cumulative) veya “birikmeyen” (non-cumulative) olmak üzere iki şekilde açılabilir. Biriken rotatif akreditifte, ilk dönemde kısmen veya tamamen kullanılmamış miktar, müteakip dönemdeki tutara eklenerek kullanılabilir. Birikmeyen akreditifte ise kullanılmayan kısımdan onu izleyen dönemde faydalanılamaz. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7633835958908094956.post-26279325085153133222009-03-17T09:41:00.000-07:002009-03-17T09:44:55.732-07:00Akreditif Türleri<div align="justify"><br /><strong>a- Kabilirücu (Cayılabilir-Revocable) ve Gayri Kabilirücu (Cayılamaz-Irrevocable ) Akreditifler</strong> </div><div align="justify"><br /><strong>I. Cayılabilir (Kabilirücu) Akreditif:</strong> </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Amir bankanın ihracatçının nam ve hesabına açtığı krediyi her an kendi isteğiyle iptal edebildiği akreditif çeşididir. </div><div align="justify"><br />Mal bedelinin ödeneceğine dair bir garanti olmasına rağmen alıcı için kesin olmayan, heran vazgeçilebilir bir durum söz konusudur. Ancak iptal mektubunun satıcının eline geçmesinden önce satıcı akreditif koşullarına uygun olarak yüklemeyi yapar ve vesaiki bankaya ibraz ederse, o taktirde banka akreditif bedelini ödemek zorundadır. Bankaların garantisi bulunmadığından, bu durum ihracatçı için bir risk taşımaktadır. Bu tip akreditif güvenli olmadığı için, uygulamada nadiren kullanılmaktadır. </div><div align="justify"><br /><strong>II: Cayılamaz (Gayri Kabilirücu) Akreditif:</strong> </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Amir banka ve akreditif amirinin onayı olmadan süresinden önce geriye alınması, bozulması ve iptali mümkün olmayan akreditiflerdir. </div><div align="justify"><br />Gerekli şartlar yerine getirildiği takdirde, akreditif bedelinin amir bankaca ödeneceği taahhüt edilmiştir. Dolayısıyla birincisine nazaran daha güvenlidir. Tüm taraflarca kabul edilmedikçe iptal edilemez ve değiştirilemez. Bu tür akreditifler daima belirli bir meblağ kadar ve belirli bir vade ile açılırlar. </div><div align="justify"><br />Gayri kabilirücu akreditifte amir bankanın ödemesi güvence altında olmakla beraber, ihracatçının ülkesindeki muhabir bankanın ödemeyi yapması garanti değildir. Bu nedenle, akreditifler “teyitli” hale getirilerek daha güvenli bir yol oluşturulmuştur. Gayri kabilirücu ya da kabilirücu olduğuna dair herhangi bir kayıt taşımayan akreditifler, gayri kabilirücu akreditif olarak kabul edilirler. </div><br /><strong><em>MNİDA</em></strong>mnidahttp://www.blogger.com/profile/08197062934462391252noreply@blogger.com0